Bağımlılık denildiğinde akla ilk gelen sigaradır. Oysa toplumsal olarak en az sigara kadar
hatta ondan daha fazla bir sorun olan uyuşturucu madde bağımlılığı, pek gündeme gelmez veya
getirilmez. Cezaevlerinin önemli bir kısmını madde satıcıları veya kullanıcıları doldurmaktadır. Psikiyatri
pratiğinde önemli derecede rastlanır madde kullanımına. Gerek psikiyatrik bir tablo olarak karşımıza
çıkması gerekse de adli olarak sık karşılaşılması nedeniyle toplumda önemli bir sorun oluşturmaktadır.
Madde bağımlılığı büyük çaptaki sağlık sorunları yanında trafik kazaları, intihar, suça yönelme, aile
parçalanması, iş hayatının bozulması, meslek kayıpları ve diğer ekonomik problemler gibi, bireye ve
topluma pek çok zararları olan çok boyutlu biyopsikososyal bir sorundur
Madde kullanımı, genelde bir grubun diğer bir gruba saldırmasıyla veya madde bağımlılığına
karşı mücadele eden örgütlere madde satıcılarının saldırısı ile gündeme gelmekte. Oysa bambaşka bir
boyutu var madde kullanımının: yavaş yavaş çürüyen bedenler. Yaşamın esir alınması ve en sonunda bir
çok örnekte olduğu gibi ölüm. Bedenin çürümesi olarak algılanması gereken sadece fiziksel olarak
bedenin madde tarafından esir alınması değildir. Uyuşturucu madde satıcılarının bedeni esir alması, zihni
artık maddenin kontrol etmesi ve yaşamı esir alması olarak görmek gerekir. Bir çok eroin kullanıcısında
olduğu gibi, uyuşturucu maddeye ulaşmak için kişi para arama davranışına girer. Maddeyi temin
edebilmek için kişi, hırsızlık yapabilmekte, hatta bedenini satmak zorunda kalabilmektedir.
Uyuşturucu Kullanımı Yaygın Görülmekte
Uyuşturucu kullanımı, kullanmanın yasak olması nedeniyle kullanan kişiler tarafından pek
açıklanmaz. Bu nedenle tam olarak kullanımının ne kadar yaygın olduğu istatiksel olarak
bilinememektedir. Yapılan araştırmalar ve pskiyatri polikliniklerinde yapılan gözlemler yaygınlığının
görülenden çok daha fazla olduğunu göstermektedir. Kullanım yaşı da gittikçe düşmektedir. Lise
öğrencilerinde yapılan çalışmalarda esrar kullanımının 1995 yılında %4 iken, 2004 yılında bu oranın
%5.8 olduğu gözlenmiştir. Eroin kullanımı ise aynı yıllarda %1’den 1.6’ya yükselmiştir. 2010 yılında
KTÜ’de, Serra Görgün tarafından üniversite öğrencilerinde yapılan bir araştırmada herhangi bir madde
kullanımının yaygınlığı %5.6 bulunmuştur. Bu oranların şimdilerde daha da yüksek olduğu tahmin
edilmekte ancak net bir oran verilememektedir. Yapılan araştırmalar, işsizlerde daha sık kullanımın
olduğunu göstermektedir.
Uyuşturucu Maddelerin Bedenimize Etkileri Nelerdir
Uyuşturucu maddelerin başında esrar, eroin, kokain, ekstazi ve bazı ilaçlar gelmektedir.
Esrar bu maddeler içinde en yaygın kullanılanı ve en kolay ulaşılanıdır.
Esrar Kullananlarda Yedi Kat Daha Fazla Şizofreni Görülmekte
Esrar kullanan kişilerde renk, ses, zaman algısında değişiklikler, konsantrasyon azalması, koordinasyon
bozuklukları görülür. İştah artar, muhakeme bozulur, panik ve korku hali görülür.Bellek bozuklukları
ortaya çıkar. Bu etkileri nedeniyle özellikle ergenlerin kullanması daha zararlı bulunmuştur. Esrar
kullanımının en önemli sonucu da psikozdur (gerçeği değerlendirmenin bozulmasıyla birlikte, görüntüler
görme, gerçekte varolmayan sesler duyma, gerçek dışı düşüncelerin çok yoğun ortaya çıkmasıyla kişiyi
esir alması). Esrar kullananlarda kullanmayanlara göre yedi kat daha fazla şizofreni gelişme riski
saptanmıştır.Sık ve uzun süre kullananlarda bu risk daha fazladır. Esrar alınmadığı zamanlarda yerinde
duramama, huzursuzluk, gerginlik, uykusuzluk ve iştah kaybı görülür.
Eroin Tek Kullanımda Bağımlı Yapabilir
Eroin kullananlarda ağrı hissinde kaybolma, kalp ve zolunum hızında yavaşlama, yüz
kızarması ve kan basıncında artma görülür. Eroinin kullananlarda verem(tüberküloz) ve zatürre(pnömoni)
sık görülür. Hepatit, HIV bulaşma olasılığı yüksektir. Eroin hızlı bağımlılık potansiyeline sahiptir ve
kullanılmadığı zaman çok yoğun terleme, hızlı soluma, uykusuzluk, kas ağrısı, diyare, karın ağrısı,
iştahsızlık yoğun huzursuzluk yapar. Eroin, yoğun kullanımı sonucunda solunum durması sonucunda
ölüme sebep olur.
Kokain Şizofreniye Benzer Tablo Oluşturur
Kokain kullanan kişilerde psikoz gözlenebilir. Saldırgan davranışlar sıktır. Cilt altında
böceklerin dolaştığı sanılabilir. Bu nedenle cildine zarar verirler. Gençlerde kalp krizi ve ani ölümlere
sebep olabilir. Bağımlılık potansiyeli çok yüksektir. Yüksek doz alındığında ölüm görülebilir.
Evlerde Sık Kullanılan Maddeler Bağımlılık Yapabilir
Uhu, bally, tiner, yağ ve leke çıkarıcılar, elbise ve cam temizleyici sıvılar, aseton içeren
kozmetik ürünler, kumaş boyası, çakmak gazı ve benzin bağımlılık potansiyeli olan maddelerdir. Bunlar
denge bozukluğu, şaşkınlık, baş dönmesi, kalp atımında hızlanma, bayılma, kan basıncında düşme
yaparlar. Yüksek dozda alındıklarında bilinç bozukluğu, kalp ritminde bozulma, koma ve ölüm
görülebilir.
Uyuşturucu Bağımlılığında Tedavi Mi, Önleme Mi?
Uyuşturucu bağımlılığı tedavisi zor olan psikiyatrik bozukluklardandır. Kullananların önemli
kısmı ya tedavi olmamakta ya da tedaviye devam etmemektedir. Tedaviye başvuranlar kullananların çok
düşük bir oranını oluşturmakta. Bu yüzden başvuranlar dışında kalan önemli kısmın tedavisinin nasıl
sağlanacağı daha da önemlisi uyuşturucu kullanımının nasıl engelleneceği daha çok ön plana çıkmalıdır.
Uyuşturucu madde kullanımı, psikiyatrik olduğu kadar sosyal ve politik bir sorundur. Gençlerde
uyuşturucu madde kullanımının yaygınlaşması, bunun önünen geçilmemesi, özellikle emekçi
mahallelerinde yoğunlaşan uyuşturucu satışı sorunun kaynağına işaret etmektedir. Uyuşturucu madde
ticareti dünyada kara paranın en büyük kaynaklarından birisidir. Para dolaşımı çoğunlukla mafya ve
çeteler tarafından yönlendirilmektedir. Kapitalizmin en büyük suçlarından birisi olan uyuşturucu
maddeyle, toplumsal olarak uğraşı devletin ön ayak olması gereken en büyük sorumluluktur. Genç nüfusu
kontrol altına almakta olan uyuşturucu maddelerin üretimi, bir an önce durdurulmalı, daha etkin
mücadele geliştirilmelidir. Ancak mafyayla içli dışlı olan, parababaları tarfından yönetilen devletlerin
önleme gibi bir olasılığı yoktur. Tedavi etmeye çalışmak önemli bir ayak olmakla birlikte, uyuşturucu
üretimi olduğu sürece, uyuşturucu çeteleriyle gerçek anlamıyla mücadele olmadığı sürece hiçbir sonuç
elde edilemeyecektir.