Psikiyatrik/psikolojik tedavilerin yapılabilmesi için, öncelikle durumun ne olduğunun anlaşılması gerekir. Yaşanılan bir sorunun veya sıkıntının ne olduğu anlaşıldığında, durumun, bir hastalık mı, danışılacak bir konu mu, çocuğun/gencin gelişimi sırasında ortaya çıkan bir sorun mu, çiftin yaşadığı bir ilişki sorunu mu, cinsel yaşamla ilgili bir sorun mu, bilgi edinilmek istenen bir konu mu olduğu da netleşir. Bu bazen bir görüşmede, bazen de tekrarlayan görüşmelerde varılacak bir kanı veya tıbbi kanaat olabilir.
Hastalık tanısını, mevcut şikayetiyle ilişkili hekim koyar. Belirlenen veya konulan tanıya göre de ne yapılacağına karar verilir. Bu noktada hekimin görüşü kadar, hastanın/danışanın görüşü ve beklentisi de oldukça önemlidir. Dolayısıyla bazı hastalıklar (şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar, bipolar bozukluk, demans, ağır depresif nöbetler vb. ) dışında kalan konularda hekim kişiye durumu açıklayarak, ne düşünüldüğünün ve ne önerildiğinin bilgisini verir. Burada bilgi farkından dolayı asimetrik bir ilişki olsa da, aydınlatılmak ve bilmek , tedavi beklentisinin ne olduğunu tam olarak anlamak, hasta/danışanın tedaviye motivasyonunu ve uyumunu artırır. Verilen karara göre;
Ayaktan Takip-Tedavi Kararı Verildiğinde;
- İlaç gerektiren bir tedavi süreci olabilir
- Sadece danışmanlık gerektiren bir durum olabilir
- Psikoterapi gerektiren bir tedavi süreci olabilir
- İlaçla birlikte Psikoterapinin uygulandığı bir tedavi gerekebilir.
Bazı hastalık veya klinik durumlarda Elektro Konvulsif Tedavi (EKT) gerekebilir ancak çoğunlukla hastaneye yatış gerekir.
Bazen kişinin sadece bilgilenmesi ve aydınlatılması sorunu çözebilir.
İlaç gerektiren bir durum varsa muhakkak bir psikiyatri uzmanı tarafından takibi yapılması gerekir.
Psikoterapi sürecini psikiyatri uzmanı sürdürebileceği gibi, bu alanda eğitim almış klinik psikologlar, psikiyatri hemşireleri, klinik eğitim almış psikolojik danışmanlar, bilimsel geçerliliği kabul edilmiş uluslararası tanınırlığı olan standardize eğitim aldıklarını belgelendirdikleri takdirde ilgili alanda bazı terapi yaklaşımlarını psikiyatri hekimi sorumluluğunda uygulayabilirler.
Transkraniyal Manyetik Stimülasyon: Bazı durumlar için deneysel çalışmaları olsa da psikiyatride kullanım alanı bilimsel araştırmalar dışında tartışmalıdır ve uygulayıcıların önerdiği çoğu durumda etkisizdir.
Neurofeedback: Etkinliğinin gösterildiği ve kanıtlandığı psikiyatrik/psikolojik bir durum yoktur. Deneysel çalışmaların ötesine geçememiştir.
Tüm bu veriler ışığında, tedavi ve terapi süreçlerini kolaylaştıranın iş birliği olduğu gerçeğini unutmayın ve mucize tedavilerin varlığına inanmayın.
